13 Ağustos, 2006

Artık

Artık susmak değil, konuşmak istiyorum.
Kalabalığın içinde yolumu seninle bulmak,
Karanlığımı senin ışığınla aydınlatmak istiyorum.
Ben artık ara sokaklarda değil, senin gözlerinde kaybolmak istiyorum...

06 Ağustos, 2006

Gözyaşları

Bazen seninle konuşmak duraksız saatlerce,
Bazen ismini haykırmak umarsızca gökyüzüne,
Bazen de gecenin karanlığında sessizce oturmak içimden gelse de,
Yazık... Dertlerin ağırlığını gözyaşları kaldırabiliyor sadece...

04 Ağustos, 2006

Hacı

Hacı'ya...


Bugün Hacı'yı gördüm yine bir sokak arasında...
Suratında hiçbir şeyin yokedemediği onuru,
Çuvalını taşıdığı arabası ufacık omuzlarında.
Bir garip heyecanla eğildi çöp bidonuna doğru,
Bulduğu bir parça hurda vardırdı ağzını kulaklarına.

Neden sonra bir köşede durdu,
Sanırım okul bahçesinde top oynayan çocukları seyrediyordu.
Belki de derin bir of çekiyordu...
Eve gidene kadar yapacak iş çoktu,
Hacı'nın çocuklukla kaybedecek zamanı yoktu...

Birden kafasını çevirip bana doğru baktı,
Yüzünde yine o haylaz gülümsemesi vardı.
Hava artık yavaştan kararmaktaydı...
Hacı yeniden arabasını sırtlandı,
Ve bir başka sokağa doğru yol aldı...

Bizim mahallede hurda toplardı Hacı...
Sekiz, bilemedin dokuz yaşındaydı...
Muhakkak herkes gibi yüreğinde vardı bir acı...
Yine de geleceğe umutla bakmaktaydı,
Sırtında evine ekmek taşımaktaydı.

Neden bilmem ağladım bugün yine yalnız kalınca...
Belki memleketi gördüm Hacı'nın suratında...
Belki kızgınlığımdan duyarsız insanlara...
Belki de Hacı'nın gülümsemesi umut oldu bana,
Bakacağım onun gözlerinden yarınlara...